ZAHA’mızı Beklerken, ABD ZAHA’sı Kurulanarak Denize Veda Ediyor

 




Geçtiğimiz hafta içerisinde SSB tarafından yapılan açıklamada, 2022 yılında envantere girmesi planlanan “Zırhlı Amfibi Hücum Aracı (ZAHA) kalifikasyon testlerinin devam ettiği, bu kapsamda mayın ve balistik testlerinin tamamlandığı, güvenirlik ve idame edilebilirlik testlerine kara ve denizde devam edildiği” belirtildi. Türk Deniz Kuvvetlerinde pek çok ilk barındıran TCG ANADOLU, envantere alınacak Amfibi Muharebe Aracı konseptini de beraberinde getiriyor.

Bu açıklamanın yapıldığı günlerde ise, ABD Deniz Piyadeleri tarafından yaklaşık 40 yıldır kullanılmakta olan Amfibi Hücum Aracının (Amphibious Assault Vehicle-AAV), bundan sonra sadece karada kullanılacağı, zorunlu haller dışında denizde kullanımının durdurulduğu açıklandı. Karara gerekçe olarak; bu araçların görev fonksiyonlarının %76’sının karada olduğu ve yeni program sonuçlanana kadar, iki farklı aracın işletilmesinin pratik görülmediği bildirildi.

Verilen kararın ardında esasen, 2020 yılında meydana gelen ve 9 denizcinin hayatına mal olan kazadan sonra yaşanan güven kaybının olduğu biliniyor. Her ne kadar yapılan incelemede AAV’lerin harekât kabiliyetini koruduğu belirtilse de bu tür kazaların kullanım konseptine dramatik şekilde yön verdiği açık.

ABD, eskiyen AAV’lerini 2000’li yıllarda önce “Gelişmiş AAV Programı” ile yenilemeyi planladıysa da 36 ton ağırlığında ve 26 knot deniz hızına sahip aracın geliştirilme sürecinde yaşanan güven problemleri (yaklaşık 4.5 saatte bir meydana gelen ve harekatı etkileyen arıza oranı) ve bu problemlerin aşılması için talep edilen ilave bütçe sonrasında program 2011 yılında rafa kaldırıldı.

Yerine konulan ve daha düşük bütçeli Amfibi Muharebe Aracı (Amphibious Combat Vehicle-ACV), AAV gibi denizde 8 knot sürat yapabiliyor. Balistik açıdan mayınlara karşı V tipi gövde ile donatılan ACV, selefi kadar iç hacim sunmasa da barındırdığı gelişmiş teknoloji ile bu açığı kapamayı hedefliyor.

Bu sınıf araçların en büyük problemi ise sürdürülebilir harekât kabiliyeti. Deniz ve karada görev yapması nedeniyle arıza frekansları son derece yüksek olan bu tip araçlarda karşılaşılan problemlere örnek olarak, ABD ACV’lerinin yaşadığı sıkıntılar gösterilebilir.

ACV’ler, denize dayanıklılık, personel tahliye kısıtları, balistik kaygılarla küçülen iç hacim gibi açılardan eleştiriliyor. Ayrıca kullanım kolaylığı sağladığı ABD Deniz Piyadeleri tarafından elde edilen tecrübeye dayandırılarak vurgulansa da bu tip bir aracın tekerlekli olması da eleştiri konusu oluyor. Araç halen, 69 saatlik “Arızalar Arası Ortalama Süre” isterini de karşılayabilmiş değil.  Ayrıca, halen geliştirilme ve tedarik süreci devam eden ACV’nin de deniz harekâtı, yedekleme donanımındaki problemler nedeniyle Ekim 2021 içerisinde durdurulmuştu.

Türk Deniz Kuvvetlerinin ZAHA’sı Nerede?

Denizden karaya çekilen ABD’li AAV’ler gibi paletli olarak geliştirilen FNSS ZAHA’nın deniz sürati 7 knot olarak belirtiliyor. İlk etapta 27 adet üretilmesi planlanan ZAHA, 3 mürettebatla birlikte 21 personel taşıyabiliyor. Güç/ağırlık oranı (ton başına güç) 17 olan AAV’lerin üzerinde, 20 olarak belirlenmiş. ZAHA, Personel Taşıyıcı, Komuta Aracı, Kurtarma Aracı ve Mayın Geçit Açma olmak üzere dört farklı konfigürasyonda donatılabiliyor.

Kullanımda elde edilecek tecrübeye bağlı olarak tasarım ve yetenekleri çok daha ileri götürülebilecek ZAHA, Türk Deniz Kuvvetlerinde önemli bir açığı kapatacak.

 İlgili habere bağlantıdan ulaşabilirsiniz.


Yorum Gönder

0 Yorumlar